Akkuyu NGS’den güvenlik açıklaması
Kahramanmaraş’ta meydana gelen 7,7 ve 7,4 büyüklüğündeki depremler, Mersin’in yanı sıra Kilis, Adana ve Hatay çevresinde de hissedildi. Depremle birlikte akla gelen sorulardan biri de Akkuyu Nükleer Santrali (NGS) fay sınırına yakın mı yoksa olası bir depremden etkilenir mi?
Türkiye’nin ilk nükleer santrali olan Akkuyu Nükleer Santrali’nin (NGS) kurulu olduğu Mersin, AFAD’a göre 5’inci derece deprem riski olan yani az riskli bölgelerin ortasında yer alıyor. Akkuyu NGS’nin inşa edildiği alanın 100 km’lik yarıçapı içerisinde herhangi bir aktif jeolojik fay sınırı bulunmamaktadır. En son teknolojilerle donatılan santral, hem 9 büyüklüğündeki depremlere hem de tsunamiye dayanıklı olarak inşa ediliyor. Gülnar ilçesinin bir bölümünü etkileyen Ecemiş fayı, Akkuyu NGS sahası yakınından geçmese de, Akkuyu NGS’de en şiddetli depremlere dayanacak şekilde ileri fiziksel ve mekanik özelliklere sahip çelik karkaslar kullanılmaktadır. Sarsıntı ve tsunamilere karşı ayrı ayrı alınan bir diğer önlem de santralin deniz seviyesinden yüksekliği. Akkuyu NGS, sarsıntı ve tsunamilerden hiçbir şekilde etkilenmemesi için deniz seviyesinden 10,5 metre yükseklikte inşa ediliyor.
ÇOK KATMANLI GÜVENLİK SİSTEMLERİYLE DONATILMIŞTIR
Birbirine kenetlenen çok katmanlı güvenlik sistemi ile donatılmış olan Akkuyu NGS, dünyanın en güvenilir nükleer santrallerinin ortasında yer almaktadır. Santralin yapımından işletmeye alınmasına kadar tüm yaşam döngüsü boyunca güvenlik ön planda tutulur. Santralin inşası ile ilgili çalışmalar her zaman ulusal ve uluslararası uzman kuruluşlar tarafından denetlenmektedir. Bu kontroller, Akkuyu Nükleer A.Ş’nin yanı sıra Fransız mühendislik kümelenmesi Assystem ve Nuclear Regulatory Authority (NDK) gibi müteahhit firmalar, bağımsız kontrol kuruluşları tarafından çok aşamalı olarak gerçekleştirilmektedir.
ALAN YAKININDA DETAYLI ARAŞTIRMA YAPILDI
Akkuyu NGS’nin inşa edildiği bölgenin sismik özelliklerini ve risklerini belirlemek için 1970’li yıllardan bu yana birçok çalışma yapılmıştır. Sismik durumun izlenmesi amacıyla Akkuyu yakınlarında 15 adet sismik istasyon kurularak faylar, sismik tehditler ve tsunami oluşum riskleri ile ilgili çalışmalar yapılmıştır. Santral sahasının 300 kilometrelik yarıçapında da detaylı incelemeler yapıldı. Bu kapsamlı çalışmalar sonucunda toplam 27 bin sayfalık 78 rapor daha hazırlandı.
Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu (IAEA) ihtiyaçları kapsamında verileri güncellemek amacıyla 2011-2012 yılları arasında Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi Deprem Araştırma Enstitüsü (KRDAE), Rusya Bilimler Akademisi-Yer Fiziği Enstitüsü (IPE RAS) , Worley Parsons Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri. Akkuyu NGS için dört bağımsız araştırma grubu RIZZO tarafından dört farklı sismik tehlike çalışması yapılmıştır. Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) İnşaat Mühendisliği Bölümü ve Deniz Mühendisliği Araştırma Merkezi tarafından da Akkuyu NGS için kapsamlı bir tsunami tehlike değerlendirmesi yapıldığı kaydedildi.
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından onaylanan Akkuyu NGS Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporuna göre, Akkuyu NGS alanı Türkiye’de deprem riski düşük bölgelerin ortasında yer alıyor. Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) Sarsıntı Mühendisliği Araştırma Merkezi. .
‘SANTRALİN DEPREM TEHLİKESİ YOK’
Bir televizyon kanalında katıldığı bir yayında beyin sarsıntısı ile ilgili değerlendirmelerde bulunan Türkiye Beyin sarsıntısı Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Erdik, nükleer santral projesinde sarsıntının etkileri konusunda bilimsel bir çalışma yürüttüğünün altını çizdi. Boğaziçi Üniversitesi Fahri Profesörü, ünlü beyin sarsıntısı uzmanı Prof.Dr. Erdik, Akkuyu NGS’de deprem tehlikesi olup olmadığı sorusuna ise şöyle yanıt verdi: “Nükleer santralin ilk projesini 1975 yılında yapanlardan biriyim. Son projesini yapanlardan biri de bendim. Santralin şu an deprem açısından bir tehlikesi yok. Ecemiş fayı üzerinde şu anda (modelleme yaparak) öngördüğümüz 7.8 büyüklüğündeki depremi Akkuyu’nun 20 km yakınına getirdik. Onun için yapıldı. Yani bu depremde şu anda ölçülen deprem seviyesi, Akkuyu’nun tasarımında kullanılan deprem seviyesinin 400’de biridir. Bu tip nükleer santrallerde yapısal bir sorun yoktur. İşletmeyle ilgili sorunlar olabilir ama yapısal bir sorun yok. Tsunami tehlikesi de hesaplandı. Her şey hesaplanmıştır.”
‘AKKUYU, SİNOP GİBİ YERLERDE BÜYÜK DEPREM BEKLENMEYECEK’
İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Jeoloji Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Profesör Doktor. Öztürk “Bugün Akkuyu’da nükleer santralin kurulu olduğu yerler var, Sinop ya da Konya merkez gibi daha pasif alanlar da var. Yani faydan biraz daha uzak olan alanlar var. Buralar büyük bir yıkım beklemediğimiz yerlerdir. Bu yüzden nükleer santral yapılır dedikleri üç yer Akkuyu, Sinop ve Edirne (Trakya) bölgesiydi.dedi.
‘NGS, GÜVENLİK KRİTERLERİNİ TAAHHÜD EDEMEZ’
Yetkililere göre, Akkuyu NGS projesinde güvenlik sistemlerine yapılan harcamalar, santralin toplam maliyetinin yüzde 40’ını oluşturuyor. Santralin reaktöründe kullanılan VVER 1200 teknolojisinin de ileri düzey güvenlik kuralları sağladığı ve doğal afetlere dayanma kabiliyetine sahip olduğu belirtiliyor.
Hacettepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Nükleer Enerji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. çok değerlidir ve bunlardan taviz vermek mümkün değildir. Bu nedenle Akkuyu NGS’nin kurulacağı yer belirlenirken tüm uluslararası ve ulusal standartlara uyulmuştur. Her biri 1200 MW gücünde VVER-1200 tipi 3 + üretim reaktörlü 4 güç ünitesinden oluşacak santralde güvenlik ön planda tutuluyor. Bu yeni nesil nükleer santraller, etkin güvenlik sistemlerinin yanı sıra büyük bir deprem ve tsunaminin olumsuz etkilerine karşı elektrik temini, operatör müdahalesi veya otomatik sistem gerektirmeyen pasif sistemlerle de donatılıyor. Bunun bir örneği, pasif güvenlik sistemlerinin değerli bir modülü olan buhar jeneratörünü pasif olarak soğutan sistemdir. Bu güvenlik sistemlerine bir başka örnek de reaktör çekirdeğine inen ve yerçekimi etkisi altında gerçekleşen zincirleme reaksiyonu durduran kontrol çubuklarıdır. Bunlar, borsadaki güvenlik sistemlerinin birçok unsuruna odaklanan sadece iki örnek. Akkuyu NGS’de güvenlik kurallarının sağlandığını ve deprem, kasırga, sel, tsunami gibi olağanüstü dış etkilere dayanma kabiliyetine sahip olduğunu göstermek için yapısal testler ve denetimler yapılıyor.”