Ekonomi

TELKODER: Telekomünikasyon sektörün büyüklüğü 224,5 milyar TL

Serbest Telekomünikasyon İşletmecileri Derneği (TELKODER), telekomünikasyon sektörünün 2023 yılı performansı ve sektör düzenlemeleri üzerine hazırladığı kapsamlı değerlendirme raporunu kamuoyuyla paylaştı.

TELKODER, 2023 sonu itibariyle 466 şirketin faaliyet gösterdiği sektördeki gelişmelerin ve düzenlemelerin etkilerini ayrıntılı bir şekilde ele alarak, sektörün gelişmesine katkı sağlayacak değerlendirmelerde bulunuyor.

TELKODER’in hazırladığı rapor, 2023 yılında uygulamaya konan düzenlemelerin sektöre olan etkilerini geniş bir perspektiften değerlendiriyor. Rapor, telekomünikasyon sektöründe karşılaşılan zorluklar ve fırsatlar hakkında derinlemesine analizler sunarken, yeni düzenlemelerin piyasa dinamikleri üzerindeki etkilerini, tüketici hakları ve veri güvenliği konularında yapılan iyileştirmeleri ve sektördeki rekabet koşullarını da ele alıyor.

Sektör büyüklüğü 224,5 milyar TL

Elektronik haberleşme hizmetleri sektörünün 2023 yılı büyüklüğü 224,5 milyar TL olarak belirlendi. Dolar bazında değerlendirildiğinde 2008 yılından itibaren sektörde dikkat çekecek seviyede bir büyüme olmadığı görülüyor. 2019 yılından bu yana dolar kurunda yaşanan artış nedeni ile ülkemizde dolar bazında elektronik haberleşme gelirlerinde ciddi bir düşüş yaşandığı ve buna göre 2013 yılında 18,02 milyar dolar olan sektör büyüklüğünün tam on yıl sonra 2023 yılı sonunda 9,33 milyar dolara gerilediği görülüyor.

Sektör gelirlerinden enflasyon etkisinin arındırılması ile zaman içerisinde sektördeki reel büyüme de gözler önüne seriliyor. Bu çerçevede, TÜİK enflasyon verileri kullanılarak yapılan hesaplamalara göre, 2003 yılından itibaren sektörde dikkat çekecek seviyede bir büyüme olmadığı görülüyor. 2003 yılında 14,98 milyar TL olan enflasyondan arındırılmış elektronik haberleşme gelirleri, 2020 yılında 15,27 milyar TL iken 2023 yılına gelindiğinde yaşanan ciddi enflasyon artışı sebebi ile 12,08 milyar TL’ye düşüyor. Elektronik haberleşme sektörü, serbestleşmenin başladığı 2002 yılından itibaren reel olarak 2020 yılına kadar aynı noktalarda kalıyor ve 2020 yılından sonra ise küçülmeye başlıyor.

Mevcut büyük şirketler ile değer üretmeye çalışan alternatif telekkomünikasyon şirketlerinin pazar payları da raporda yer alıyor. Buna göre, TTNET’in iştiraki olduğu Türk Telekom’un içinde değerlendirildiği, Turkcell ve Vodafone’a ait olan ve sabit ses ve genişbant tarafında hizmet veren Superonline ve Vodafone Net’in payları çıkarıldığında, alternatif işletmecilerin 2023 yılı sonundaki gelirlerinin 21,2 milyar TL olduğu, pazar paylarının ise hala %9,4 gibi düşük bir seviyede olduğu görülüyor. Bu noktada, alternatif işletmecilerin rekabet hususunda daha fazla desteklenmesi gerektiği vurgulanıyor.

Altyapı yatırımları hızlanmalı

Rapora göre, 2023 yılında Türk Telekom’un 10,7 milyar TL, alternatif işletmecilerin ise 11,2 milyar TL yatırım yaptığı belirtiliyor. Alternatif işletmecilerin yüksek yatırım iştahına sahip olduğu ve engellerin kaldırılması durumunda daha büyük yatırımlar yapabilecekleri vurgulanıyor. Ayrıca, 2012 yılından sonra Türk Telekom’un fiber uzunluk artış oranının yavaşladığı, 2009-2023 yılları arasında Türk Telekom fiber şebekesinin %240,67 büyüdüğü alternatif işletmecilerin fiber şebekelerinin ise %631,17 büyüdüğü de raporda ifade ediliyor.

Sabit ses trafiği hızlı düşüyor

Öte yandan, 2010 yılından itibaren toplam ses trafiği içerisinde sabit ses trafiğinin çok ciddi oranda düşmeye başladığı görülüyor. Tüm dünyada genel olarak sabit ses trafiğinin düşme eğilimi içinde olduğu bilinmekle beraber ülkemizde düşüşün çok daha büyük olduğu görülüyor. Raporda, Türkiye’de sabit trafikteki çok hızlı düşüşün temel sebebinin pazardaki rekabet eksikliği olduğu belirtiliyor. Buna göre, rekabetin gelişmediği pazarlarda, pazara yeni giren işletmecilerin fiyat ve kalite üzerindeki rekabetçi baskılarının sınırlı olması yerleşik işletmecinin Ar-Ge, yatırım ve tarife gibi sektörü büyütecek kararlarını olumsuz yönde etkilediği ifade ediliyor. Öte yandan, 2022 ve 2023 yıllarına gelindiğinde mobil trafik artış oranlarında da yavaşlama olduğuna dikkat çekiliyor.

Fiber internet abone sayısı artmalı

2022 yılında 90,6 milyon olan toplam genişbant abone sayısının 2023 yılında 93,3 milyona ulaştığının görüldüğü ifade edilen rapora göre, 2013 yılından sonra fiber abone sayısındaki artış hızının ciddi ölçüde yavaşladığı belirtiliyor. Fiber abone sayısının kayda değer oranda arttırılabilmesi için fiber şebekenin hızla yaygınlaşması ve bu kapsamda, yerli ve yabancı yatırımcıların fiber altyapı kurma çalışmalarının önündeki engellerin kaldırılması gerektiği değerlendiriliyor.

Uydu sektörü büyük potansiyel barındırıyor

2023 yılsonu itibariyle sadece 15.859 uydu haberleşme hizmetleri abonesinin olduğu belirtilen raporda, uydu sektörümüz ve onunla birlikte Türksat’ın iç ve dış piyasadaki fırsatları kaçırmaması gerektiğine de vurgu yapılıyor. Uydu Haberleşme Hizmetlerinde Dünya ile benzer bir büyüklüğü yakalayabilmek için, Türkiye Uydu Sektörünün en az 10 kat büyümesi gerektiği de belirtiliyor.

Yerli veri merkezleri daha fazla desteklenmeli

Küresel veri merkezi ve bulut pazarının büyüklüğü 2023 yılı için 229,23 milyar dolar olarak hesaplanıyor ve 2032 yılına kadar 640,77 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Pazarın yaklaşık %70’ini Aşırı Büyük Ölçekli (Hyperscale) Veri Merkezleri (HDC) oluşturuyor. Sadece birkaç işletmecinin içinde bulunduğu bu rekabet, gerek bölgesel gerekse küresel veri ve bulut hizmetleri pazarını şekillendiriyor, bilişim dünyasında köklü dönüşümlere neden oluyor. Her türlü verinin büyük bölümü bu büyük işletmecilere ait devasa veri merkezlerinde toplanıyor ve bu işletmeciler, kendileri dışında herhangi boyutta bir oyuncunun var olmasına veya bir ekosistemin oluşmasına pek imkân vermiyor.

TELKODER bu noktada, Aşırı Büyük Ölçekli (Hyperscale) Veri Merkezleri (HDC) işletmecilerinin Türkiye’de bulunan veri merkezi işletmecileri ile işbirliği yapmaları gerektiğini ve bu sayede, kendi ekosistemimizi oluşturabileceğimizi, yurttaşlarımıza, üniversitelerimize, kamu kurumlarımıza ve şirketlerimize kendi topraklarımızda istedikleri hizmeti verebileceğimizi, vergisini devletimize ödeyen veri merkezi işletmecilerimizi büyütebileceğimizi ve en önemlisi de verilerimizi güven altına alabileceğimizi ifade ediyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu